Bademcikler ve genizeti vücudumuzun bağışıklık sisteminde rol alan lenfosit üreten lenfoid dokulardır. Bu lenfoid dokular vücut için koruyucu bariyer görevi görselerde virüs ya da bakterilere maruziyeti sonucu kendileri de enfekte olabilirler.
bademcik iltihabının da görülme sıklığı, çocukların anaokulu, kreş ya da ilkokul gibi kalabalık olarak bulundukları yerlere gitmeye başladıkları dönemlerde zirve yapar.
Çocukluk çağının en sık görülen rahatsızlıkların başında gelen bademcik enfeksiyonları okul devamsızlığı okul başarısında azalma ve sık antibiyotik kullanım gibi nedenlerle hastayı olumsuz yönde etkiler.
Bademcik ve genizeti alınması gerekli durumlarda cerrahi tek seçenektir Bu durumlar sık tekrarlayan bademcik iltihapları, solunum sıkıntısı, horlama yapan bademcik ve genizeti büyümeleri, yutma güçlüğüne neden olan bademcik ve genizeti büyümesi durdurulamayan bademcik kanamaları, bademcik tümörleri ve peritonsiller apse geçirmiş olmak olarak özetlenebilir.
Özellikle çocuk yaşlarda bademcik ve genizeti ameliyatları sık gerçekleştirilen bir operasyondur.
Çocuk hastalarda genelde bademcik ve geniz eti problemleri ile birlikte gelişir ve cerrahi gereklilik durumunda çoğunlukla hem genizeti hem bademcik birlikte alınır
Vücudun savunma sisteminin bir parçası olan bademcikler ağrısız ve kanamasız bir şekilde plazma yöntemi ile artık çok daha pratik bir şekilde tedavi edilebilmektedir.
Vücut savunma sistemimizde oldukça mühim bir yeri olan bademcikler ve geniz etin büyüklük açısından problem oluşturabilecek bir hale geldiğinde ağrısız ve hemen hemen kanamasız şekilde plazma (radyofrekans) yöntemi ile kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir.
Geçtiğimiz yıllarda yapılan uygulamada büyük bademcikler çocuğun sık sık bademcik iltihabı geçirip geçirmediğine bakılmaksızın alınmaktaydı. Fakat teknolojinin de gelişmesiyle birlikte uygulanan modern tedavi teknikleri ile bademciğin tamamen alınmasına gerek duyulmamaktadır.
Plazma teknolojisi ile gerçekleştirilen işlemde bademcikler tamamen alınmaz. Plazma teknolojisi olarak adlandırılan radyofrekans teknolojisi ile bademciklerin solunum ve yutma sorunlarına sebep olan fazlalık kısımları alınır. Bademciklerin ortalama 1/5’lik kısmı bırakılır. Kalan bademcik dokusu ameliyat bölgesini kaplayarak, ameliyatın ardından ağrının çok daha az olmasını ve çok daha çabuk iyileşmeyi sağlar.
Coblatör Plazma Cerrahisi ile yapılan büyük damar girişlerinden ve sinir uçlarından da uzak kalındığından kanama riski ve ağrı daha önceki dönemlerde gerçekleştirilen bademciğin alınması operasyonuna göre çok daha az miktarlarda olmaktadır. Öte yandan yerinde bırakılan bademcik dokusu kısa bir süre sonra normal bademcik boyutlarına ulaşıp işlev görmeye ve bademciğin boğazı koruma fonksiyonlarını yerine getirmeye devam eder. Bademciğin tekrar eski boyutlarına kadar büyümesi çok nadir görünen bir durumdur.
Coblatör Plazma (radyofrekans) Cerrahisi ile geniz eti de tam görüş açısı altında tamamen alınabilmektedir. Gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar söz konusu yöntemle alınan geniz etinin tekrar büyüme ihtimalinin de düşük olduğunu göstermiştir. Etraftaki dokulara hasar vermeden gerçekleştirilen bu yöntemde işlem oldukça kısa sürmektedir. Bu sayede daha az anestezi verilen çocuklar okul ve sosyal hayatlarına çok kısa bir sürede dönmektedirdönebilmektedir.
Coblatör Plazma (Radyofrekans) teknolojisinde, iki farklı elektrottan gönderilen radyofrekans enerjisi ile iletkenliği sağlayan tuzlu su aynı ortamda plazma bölgesi adı verilen bir alan oluşturarak dokuları ablasyon dediğimiz uygulamayla buharlaştırıp küçültmektedir. Coblatör Plazma (Radyofrekans) teknolojisi düşük enerjili, minimal invaziv cerrahiye imkan sağlayan oldukça gelişmiş bir yöntemdir. Gerçekleştirilen işlemin diğer çevre dokulara ve vücuda herhangi bir şekilde kısa ya da uzun dönemde zararı bulunmamaktadır. Tam aksine lazer veya elektrokoterle gerçekleştirilen işlemlerde yüksek ısıdan nedeni ile çevre dokular daha çok zarar görmektedir. Ağrı ve kanama olasılığı daha fazla olmaktadır. Coblatör Plazma (Radyofrekans) heknolojisi ise kullanılan çok düşük ısıdan (40-60 derece) dokulara oldukça daha hassas davranılır.
Klasik ameliyatlarda karşılaşılan dezavantajları yaşatmaz
Ameliyat süresini oldukça kısaltır
Kanama ve ağrı yok denecek miktardadır
Ameliyat sonrası iyileşme sosyal hayata dönüş çok hızlıdır
Geniz eti ve bademcikler, keskin aletler kullanılmadan, buharlaştırılarak alınır
Kanama ve ağrı oranları azalır
Plasma teknolojisi ile bademciklerin tamamının gereksiz yere alınması yerine yeterli miktarda küçültülmesine ve solunum yolunun açılmasına imkan vermektedir. Bademciklerin buharlaştırılması teknolojisi ile ameliyat kontrollü ve kanama gerçekleşmeden yapılır. Bu arada bademcikler mikroskop altında istenilen seviyede kontrollü olarak küçültülebilmektedir.
Bademcik buharlaştırma teknolojisi sayesinde bademciğin derinlerindeki büyük damarlardan ve sinir uçlarından uzak kalındığından neredeyse hiç ağrı olmaz. Plazma yöntemi ile Bademcik buharlaştırmada yine çevre dokulara zarar vermeden uygulama yapılır ve ağrı neredeyse yok denecek kadar azdır ve kısa süreli bir işlemdir.
Çocuklarda görülen sorun büyük bademcikler ve bu nedenle solunum zorluğu ise bademcikleri almak yerine küçültmek hasta için çok daha konforlu olmaktadır.
- Ağzı açık uyuma ve horlama
- Büyüme ve gelişme yavaşlar
- Konsantrasyon bozukluğu yaşar
- İştah azalır
- Yüz ve çene yapısı değişir
- Nefes durmasına neden olabiliyor
- Yaşıtlarından fiziksel olarak geri kalmasına neden olabilir
- Gece iyi nefes alamayan çocuk derin uykuya geçemez.
We partner with you to enable your technology so that you can focus on your organization’s mission leverage our talent, and creativity to help your business succeed above all your business competitors.
After relocating to Louisiana she served as Director of the Cardiac Catheterization Lab at Regional Medical Center of Acadiana. She was honored by the Medical Association for Physician's Recognition Award from March of 2015 through May 2016.
Dr has also had professional accomplishments at the University of Southern California School of Medicine and Medical Center including Instructor of Medicine, Chief Administrative Fellow, Division of Cardiology University of Southern California.
Bir çok estetik ameliyatı sadece deri ve deri altı dokularını ilgilendirdiğinden ağrılı değildir. Hafif ağrı olursa da bu 1-2 günde geçer ve bu süre içerisinde de kolaylıkla ağrı kesici ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Kasların da dahil olduğu ameliyatlarda, örneğin meme protezi ameliyatları, ağrı ve gerginlik hissi biraz daha uzun sürebilir.
Estetik ameliyat hiç iz bırakmayan ameliyattır şeklinde yaygın bir kanı vardır. Estetik ameliyat için uygun ameliyat malzemesi ve özel sütür materyalleri kullanılır , çok az da olsa, mutlaka bir iz kalır. Ancak estetik ameliyatlarda bu izler bir yerlere gizlenir. Örneğin burun estetiği ameliyatında burun deliklerinin içine, göz kapağı estetiği ameliyatlarında göz kapağı içinde, kulak operasyonlarında kulak arkasına gibi. Karın germe operasyonlarında ise iz sezaryan izinden biraz daha uzun olup bikini bölgesinde saklı kalır.Liposuction (yağ çekme) işlemi hiç iz bırakmaz. Bazı ameliyatlarda ise izlerin tamamını gizlemek mümkün değildir. Örneğin meme küçültme ameliyatlarında olduğu gibi.
Asla böyle bir kanıt yoktur. Silikonsuz bir kadının kanser riski ile silikonlu olanın aynıdır. Silikon aynı zamanda meme dokusunu öne çıkardığı için olası kanserin saptanabilmesini kolaylaştırır.
Yapılan çalışmalar ile protezler bir insanın hayatta kalamayacağı yüksek ve düşük basınçlara maruz bırakılmış ve herhangi bir problem görülmemiştir.
Standart silikon implantların belirli yani sınırlı bir ömrü bulunmamaktadır. Uygulanan kişiler bir ömür boyu taşıyabilmektedirler.
Yanlış bir inançtır. Zaten kanser olan veya riski taşıyan benlerin bugün bilinen başlıca tedavisi eksizyon yani cerrahi olarak alınmasıdır.
En az 6 ay beklenerek izin son şekli görülüp düzeltme yapılması en sağlıklısıdır. Bu süre içinde daha az izin kalmasını sağlamak için doktorunuzla görüşüp önerileri dikkate almanız önemlidir. Yara ve yanık izleri hiçbir zaman tamamen yok edilemez. Bunlar ancak küçültülebilir yada hafifletilebilir. Yapılacak estetik ameliyat sonucunda ortaya çıkan yeni görünümün ne oranda başarılı olabileceği kişinin cilt yapısına, yaşına, yara ve yanık izinin boyutlarına, vücuttaki yerine, derinliğine göre değişir.
Ruh ve beden sağlığı yerinde olan herkese uygulanabilir. Ancak bazı ameliyatlar için yaş sınırlaması, ya da o ameliyatın yapılabilmesi için ideal olan bir yaş vardır. Örneğin dudak yarığı ortalama bebek 2 aylıkken, damak yarığı ameliyatı 1 yaşında, kepçe kulak ameliyatı 5-6 yaşında, meme büyütme estetiği ve burun estetiği 17 yaş üzerindekilere ve yüz germe ameliyatları 40 yaş üzerindekilere yapılmalıdır.